Meme Kanseri

Basit gibi görünse de bu muayene çoğu zaman hayat kurtarıcı olmaktadır. Meme kanseri muayenesi ve meme kanserinin tedavisi konusunda kadınların bilinçlendirilmesi ise oldukça önemlidir. Çünkü her şeyden önce, sadece “kadın olmak” meme kanseri için bir risk faktörüdür. Meme kanseri hakkında daha detaylı bilgi almak için Doç. Dr. Aybala Yıldız ile iletişime geçebilir ve Ankara’daki kliniğimizden randevu alabilirsiniz.

Meme Kanseri Nedir?

Meme kanseri; meme dokusunda bulunan ve süt kanallarını oluşturan süt yapıcı hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalmasıdır. Süt kanallarında ve süt bezlerinde gelişebilen farklı meme kanseri türleri vardır. Ayrıca meme kanseri ilerlediğinde meme çevresindeki diğer dokulara da sıçrayarak çok daha ciddi ve tedavisi zor bir hâl alabilir.  Meme kanserine neden olan kanseröz hücrelerin çoğalması ve büyümesi uzun zaman alır. Bu nedenle sinsi ve teşhisi zor bir hastalıktır. Erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkündür. Ancak bu noktada kadınlara da büyük sorumluluk düşmektedir. Doktor kontrollerinin aksatılmaması meme kanserinin erken teşhis edilmesinde oldukça etkilidir. Günümüzde en fazla karşılaştığımız kanser türleri; invaziv duktal karsinom ve invaziv lobüler karsinomdur. Bununla birlikte meme dokusunda, fibroadenom ya da fibrokist dediğimiz tümör yapıları da olabilir. Bunlar genellikle iyi huylu olsa da riskleri ortadan kaldırmak için düzenli olarak takip edilmesi gerekir.

Meme Kanseri Çeşitleri Nelerdir?

Meme kanserinin birçok çeşidi bulunmaktadır. En sık karşılaştığımız meme kanseri çeşitleri ise meme kanallarını oluşturan duktal karsinom ve süt bezlerinde oluşan lobüler karsinomdur. Bu kanserler invaziv yani yayılmacı karakter gösterebilirler. İnvaziv kanserler, kanserin başlangıç noktası olan üst katmandan daha ileri yayılarak memenin tamamını sarar ve diğer iç organlara sıçrayabilirler. Meme kanserlerinin çoğu invaziv karakterdedir. Özellikle duktal karsinom türü kanserler invaziv özellik göstermektedir.

Duktal Karsinom

Duktal karsinom, genel olarak elle muayenede belli olmayan ve meme başı akıntısına da neden olabilen meme kanseri türüdür. Mamografi ya da diğer ultrasonik görüntüleme araçları yardımı ile tespit edilebilir. Memede düzensiz doku yapısı ve kireçlenme ile belli olur.

Lobüler Karsinom

Her iki memede de kanser görülme riskini artıran bir kanser türüdür. Bu nedenle lobüler karsinoma sahip hastalarda, kanser tek memede olsa bile iki memenin de alınması gerekebilir.

Inflamatuvar Karsinom

Meme kanserleri arasında en riskli ve sinsi ilerleyen türdür. Memeyi tamamen sardığı ve iltihap benzeri bir görünüme neden olduğu için kolay fark edilmez. Hatta kitle belirtisi hiç vermeyebilir. Sadece kızarıklık ya da sertliğe neden olabilir ve meme iltihabına çok benzediği için teşhisin koyulmasını zorlaştırabilir.

Meme Kanseri Nedenleri Nelerdir?

Meme kanserine neden olduğu bilinen pek çok etken olsa da kadın olmak, meme kanserine neden olan faktörlerin başında gelmektedir. Özellikle 50 – 70 yaş arası, menopoz sonrası dönemdeki kadınlar meme kanseri için yüksek risk grubundadır. Bunun dışında;

• Ailede meme kanseri geçirmiş kişilerin olması ve genetik faktörler
• Geçmiş ve atlatılmış meme kanseri öyküsü
• Erken dönemde adetin başlaması
• Hiç doğum yapmamış olmak ve emzirmemek
• 30 yaşından sonra yapılan doğumlar
• Uzun süreli hormon tedavileri
• Sigara ve alkol kullanımı
• Obezite ve günlük fiziksel aktivitenin az olması da meme kanserine neden olduğu bilinen etkenlerdir.

Meme Kanserinin Belirtisi Nedir?

Meme kanserinin en büyük belirtisi memede ele gelen kitle olmasıdır. Memedeki kitle ne kadar erken tespit edilirse meme kanserinin tedavisi de o kadar başarılı olacaktır. Bu nedenle 40 yaşından büyük kadınların düzenli olarak mamografi çektirmesi; genç kadınların ise düzenli olarak ayakta, ayna karşısında memelerini kontrol etmesi gerekmektedir. Meme kanserinin belirtiler:

• Memede genellikle ağrısız ve sert yapılı, hareket eden ya da etmeyen, ele gelen kitle
• Meme boyutunda ve dokusunda meydana gelen anormal değişimler
• Meme dokusunda, meme başlarında kızarıklık, morluk, damar genişlemesi ve portakal kabuğuna benzer büzüşmüş görünüm
• Meme başından akıntı gelmesi
• Koltuk altındaki şişlik ve kitleler.

Memede teşhis edilen kitlelerin %80’i iyi huyludur. Ancak meme kanserini yenmede erken teşhisin önemi büyüktür. Bu nedenle ister iyi huylu ister kötü huylu olsun memedeki dokuların düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir.

Meme Kanserinin Tedavisi

Meme kanserinin tedavisinde belirleyici olan kanserin evresidir. Meme kanserinde en etkili tedavilerden biri memenin tamamen alınması ve kanserli dokuların çıkarılmasıdır. Ancak bu tedavi, özellikle genç kadınlarda, özgüven düşürücü olabilmektedir. Bu nedenle meme kanserinin tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerde memenin estetik işlemlerle yeniden yapılandırılması söz konusu olabilir. Ya da öncelikle meme dokusuna zarar vermeyecek tedaviler seçilebilir. Meme kanserinin tedavisinde kullanılan yöntemler, kişiden kişiye değişebilir ve birkaç tedavinin birlikte uygulanması gerekebilir. Genç hastalarımızda, kanserli hücrelerin yayılma riskini engellemek için cerrahiden sonra radyoterapi ya da kemoterapi tedavisi gerekebilir.

Kemoterapi ile Meme Kanseri Tedavisi

Meme kanserinde en sık başvurulan yöntemlerden biri kemoterapidir. Kemoterapi tedavisinde kanseröz hücrelerin kimyasal ilaçlarla yok edilmesi hedeflenir.

Radyoterapi ile Meme Kanseri Tedavisi

Meme kanserinde sıkça kullanılan tedavi yöntemlerinden biri de radyoterapidir. Uygun dozda radyasyon ile kanserli hücrelerin yok edilmesi amaçlanır.

Cerrahi Operasyon

Meme kanserinin cerrahi ile tedavisi, kansere neden olan tüm dokunun memeden çıkarılması ile yapılır. Bu noktada meme ve meme dokularının tümünün çıkarıldığı mastektomi ya da memenin yeniden yapılandırılmasını da içeren cilt koruyucu mastektomi yöntemi tercih edilebilir.

Bunların dışında, çeşitli rekostrüksiyon teknikleri ve meme koruyucu cerrahi de düşünülebilir.

Elle Meme Muayenesi Nasıl Yapılır?

Meme kanserinin teşhis ve tedavisinde en önemli görev kadınlara düşmektedir. Adet bitiminden 4 – 5 gün sonra yapılan muayene ile göğüsteki kitleler fark edilebilmektedir. Muayene sonucunda hissedilen kitleler iyi huylu ya da kötü huylu olabilir. Önemli olan hastanın vücudundaki değişmeleri fark ederek doğru zamanda doktora başvurmasıdır. Elle meme muayenesi ayakta ya da yatarken yapılabilir.

Ayakta Meme Muayenesi Yaparken;

• Kollar yukarı doğru kaldırılır. Sol meme sol elle; sağ meme sağ elle kontrol edilir.
• Meme derisinde yara, düzensizlik ya da çekilme olup olmadığı kontrol edilir.
• Memelere yukarıdan aşağı doğru bastırılarak içeride kitle olup olmadığı kontrol edilir.
• Elle yapılan ufak bastırma hareketi ile memenin dış kısmından meme ucuna doğru dairesel bir hat izlenir. Bastırdıkça ele kitle gelip gelmediği kontrol edilir. Meme içerisinde fındık ya da ceviz büyüklüğünde bir kitle varsa doktora başvurmanız gerekir.

Ankara Meme Kanseri Tedavisi

Meme kanseri tedavisinde uygulanacak yöntem ve tedavi sürecinin doğru planlanması oldukça önemlidir. Eğer kanser çok ilerlemiş ve 3. – 4. evrelere ulaşmışsa bu durumda sadece kemoterapi ya da sadece cerrahi işlem yetersiz kalabilir. Kitlenin yayılma durumuna ve kanserin evresine göre hem cerrahi hem de ilaçla desteklenen kapsamlı bir tedavi süreci gerekebilir. Bu nedenle hangi ilde olursanız olun kanser tedavisinde alanında uzman bir doktora başvurmanız gerekmektedir. Tercihinizin bu alanda deneyimli bir cerrah yönünde olması tedavi sürecinde kendinizi güvende hissetmenize yardımcı olacaktır. Ankara’da meme kanseri tedavisi hakkında bilgi almak ve meme kanseri hakkında tüm merak ettiklerinize yanıt bulmak için Doç. Dr. Aybala Yıldız ile iletişime geçebilirsiniz.